30 Ocak 2012 Pazartesi

Altının GERÇEK DEĞERİ nedir? (Yada; 1 kilo altın, kaç kilo(!) dolar eder?)




 


Altının GERÇEK değerini saptayabilmek için altının tarih içerisindeki serüvenine kısaca bir göz atmak gerekmektedir.

Yaklaşık 8.000 yıldır bilinen altın 4.000 yıldır bir değişim aracı olarak kullanılmaktadır.



Altın, resmi “Devlet Parası” olarak ise ilk kez Anadolu’daki bir Ön-Türk uygarlığı olan Lidya’lılar tarafından basılıp kullanılmaya başlanmıştır.



Daha sonrasında her imparatorluk, her krallık devlet olduğunun göstergesi olarak kendi altın parasını basmıştır.





Altın paranın değeri, en vazgeçilmez insani gereksinim olan “gıdayla” belirleniyordu. En bol bulunan gıda maddesi ise tahıldı. Dolaysıyla altının değeri tahıla göre belirleniyordu.


 


O yıl tahıl üretimi artınca altının gram değeri düşüyor, tahıl üretimi düştüğünde (ya da savaş veya kıtlık zamanlarında) ise altının değeri artıyordu.


Her ne kadar burada lafın gelişi altının değerinin değiştiğinden bahsetsek de aslında piyasadaki “miktarı SABİT" olan altının değerinin asla değişmediğini, asıl değişenin ise üretim miktarıyla orantılı olarak “tahılın değeri” olduğunu dikkatli bir okuyucu kolayca fark edecektir.



İlk kağıt para 17. yüzyılın sonlarına doğru ilk olarak bir çeşit "ambar makbuzu" olarak ortaya çıkmıştır. Kuyumculara saklaması için altınlarını bırakan kişilere, kuyumcunun verdiği makbuzdur.

Bu makbuzların üzerinde kısaca “bu makbuzun karşılığı …. gr altındır” yazmaktaydı.

 

Toplumun güvenini kazanan bu kuyumcular kısa sürede yüksek miktarlarda altın depolayan bankerlere dönüşmüş ve bu kağıt makbuzlar aynı altın para gibi yeni bir değişim aracı olarak elden ele dolaşmaya başlamıştır.

Aslında bankerin altının asıl sahibine olan borcu demek olan bu makbuzları uyanık bankerlerin “fazladan(!) basarak” acil nakit ihtiyacı olanlara “borç(!) olarak dağıtmaları” ise ilk resmi tefeciliğin başlangıcıdır.




Tamamı Yahudi olan bu bankerlerin karşılıksız bastıkları bu makbuzlarla sağladığı haksız faiz kazancının ölçüsü kaçıp kilise ve millet buna isyan edince bu altın toplama ve karşılığında makbuz dağıtma işini devletler tekellerine almış ve ilk “resmi kağıt para” böylece 1690’lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde Massechusetts Hükümeti’nce, 1694 yılında İngiliz Merkez Bankası’nca basılmış ve daha sonra diğer ülke merkez bankalarının kurulması ile de yaygınlaşmıştır.





 
Sonrasında, özellikle 1. ve 2. dünya savaşında, başta Almanya olmak üzere bu para basma işini tekeline alan Devletlerin de aynı o uyanık Yahudi bankerler gibi karşılıksız para basmaları sonucunda dünya ENFLASYON VERGİSİ’yle tanışınca,
ve devletler bu vergi toplama yöntemini abartıp devletlerin keyfi para basmalarının da böylece b.ku çıkınca, tüm dünya 2. dünya savaşından sonra buna çözüm aramış ve ABD’nin ”sadece elimdeki Altın kadar para basacağım” sözünü vermesi üzerine dolar denilen ABD borç makbuzları dolaşıma girmiştir.
 
1945 Bretton Woods kararıyla doğan Amerikan İmparatorluğu, yabancı devletler için doların "altın karşılığı" olduğunu ilan etmişti ve herkes de buna inanmıştı.

Taa ki, Charles De Goule, 1968’de ABD’ye “al şu borç senetlerini ver altınlarımı” deyinceye kadar!

II. Dünya Savaşı'ndan sonraki yirmi beş yıl, dünyada, karşılığı altın olarak garanti edilen dolar kullanımı üzerine kurulu Bretton Woods finansal sistemi, Charles De Gaulle’ün büyük miktarda doları bir uçağa atarak Amerika’ya götürüp altın karşılığını istemesine kadar sürmüş, 15 Ağustos 1971’de ABD bunu yapamayacağını beyan ederek çamura yatmıştır.

Bu açıklama aslında daha o günlerde Amerikan Devletinin iflası anlamına geliyordu. Amerika ise dünyanın kalan kısmından, karşılığı olmayan Dolar denilen borç senetleriyle çok büyük miktarlarda malı çekmeye devam etti. Savaştan çıkmış ve iki kutba bölünmüş dünyanın geri kalanı ise buna cevap verecek durumda değildi. Böylece ABD silahlı zorbalığını da işin içine katarak tüm batı dünyasını vergiye (haraca) bağladı ve kimse buna itiraz edemedi.


***


Dolaşımdaki kağıt paranın aslında Altın’a karşılık verilmiş birer borç senedi olduğu gerçeğini yeterince açıklayabildiysek gelin şimdi Altın’ın GERÇEK değerini hesaplayalım.


 


Dünyada dolaşımdaki tüm kağıt ve madeni para: 22.000.000.000.000  (22 trilyon) TL’ye eştir.
Dünyada tüm merkez bankalarındaki tüm altın ise 27.000 ton (yani, 27.000.000.000 gram’dır)
dünyadaki tüm kağıt parayı devletlerin elindeki tüm altına böldüğümüzde Altın’ın dünya çapındaki gram fiyatını buluruz:

1 gram altın = 815 TL

Altının dünya çapındaki GERÇEK DEĞERİ işte budur.


***

Gelelim Dolar’ın gerçek değerine:
ABD’nin resmi rakamları depolarında 8966 ton altın bulunduğu şeklinde (ki, şahsen ABD’nin kasalarında 1 gram bile altın bulunmadığına inananlardanım)
Bu 8966 ton altın rakamının gerçek olduğundan hareketle yapacağız hesabımızı.

Dünya’daki tüm ABD “borç senetlerinin tamamı” 120.000.000.000.000 (120 trilyon) dolar’dır.
Buna karşın ABD’nin deposundaki Altın 8.966.000.000 gramdır.
ABD’nin tüm dolarını altınına böldüğümüzde ise doların gerçek değerini buluruz:

13.400 Dolar = anca 1 gram altın etmektedir.


 




Hadi hatırınız kalmasın, 1 kilo altının kaç "kilo(!)" dolar olduğunu da hesaplayıverelim  :)

13.400.000 dolar = 1kg altın etmektedir.

Her bir dolar banknotu 2 gram olduğuna göre 1 kilo altın = 6.700 “Kilogram” (yani 6,7 ton) dolar eder :)


“Yav, tuvalet kağıdını boşver, ham odun bile bundan değerlidir” dediğinizi duyar gibiyim..


..Eh,, bizim dediğimiz de zaten o.  :))))





Saygılarımla,
A.Tamtürk
 

Bu Makale Şurada Yayınlandı:  GavurEGE