12 Temmuz 2011 Salı

Beyin Göçertmek

Yabancı dilde eğitim sonucu Türkçenin ve Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehlikeyi ilk fark ettiğimde ülkemizde yabancı dilde eğitim henüz yeni yayılmaya başlamıştı. 15-16 yıl önceydi.

O zamanlar telefon ve adres bilgilerini depolamaya yarayan küçük cep bilgisayarları çok yaygındı. Eğitimini yabancı bir dille yapmakta olan bir tanıdığım cep bilgisayarını bana göstererek şöyle demişti: "Pokıt kompütürümün on of butonu bozuldu!" Meğer cep bilgisayarının açma kapama düğmesi bozulmuşmuş! Cümlesinin en sonundaki "bozuldu" sözcüğünün yerine "defıkt" dese, artık tamamen İngilizce konuşmuş olacaktı ve işin acı yanı kendisi de bunun farkında değildi!

Bir süre sonra, yine yabancı dilde eğitim yapan bir okulda okuyan iki öğrencinin aralarında şöyle konuştuğuna şahit oldum: “Bu laynın sılopu pılas mı, minus mu?” Yani, “bu doğrunun eğimi artı mıymış, eksi miymiş”demek istiyor!! “Bu” kelimesinin yerine “tiis” dese tamamen İngilizce konuşmuş olacak, bunun farkında değil! Düşünebiliyor musunuz, Türkiye'de, bir Türk, bir Türk’le sokakta İngilizce konuşuyor ve bu kişiler İngilizce konuştuklarının farkında değiller!

İşte o anda, eğitim dilimizi yabancı bir dilde yapmamızın ne büyük bir hata olduğunu fark ettim ilk kez.


Bu gençlerimizin mühendis olarak mezun olduktan sonra çalışacakları şantiyedeki teknik elemanlarla, ustabaşılarla, işçilerle iletişim kurmasının mümkün olmadığı ortada.

Sonradan araştırdıkça gördüm ki, efendilerinin diliyle eğitim yapan bir kaç sömürge ülkesi dışında, kendi çocuklarının eğitimini yabancı bir dilde yaptıran bizden başka hiç bir ülke yok dünyada!


Oysa o yıllarda bizlere bilim dilinin İngilizce olduğu, başka bir dilde bilim yapmanın mümkün olmadığı, İngilizcenin bir “DÜNYA DİLİ” olduğu söylenmişti birilerince!

Ne ilginçtir ki eski İspanyol sömürgeleri İspanyolcayı, eski Hollanda sömürgeleri de Hollandacayı bilim ve dünya dili sanıyordu. Aynen eski Rus Cumhuriyetlerinde Rusçanın, Kuzey Afrika ülkelerinde ise Fransızcanın bilim ve dünya dili sanılması gibi.


Oysa Japonlar Japonca, Almanlar Almanca, İtalyanlar İtalyanca, Finliler Fince, Danimarkalılar Danca, Hollandalılar Flamanca, Fransızlar Fransızca, İspanyollar İspanyolca yapıyorlar eğitimleri. Ve bu milletlerin hiç biri de bilimde geri değil.

Bir öğretmeniniz size, örneğin bir fizik konusunu Türkçe mi anlatsa daha kolay anlarsınız, yoksa İngilizce veya Fransızca anlattığında mı? Ya da eğer siz bir öğretmenseniz dersinizi karşınızdaki Türk çocuklarına Türkçe mi daha iyi anlatırsınız başka bir dilde mi??
Bilimsel olarak da kanıtlanmıştır ki en iyi ve en verimli eğitim anadilde yapılan eğitimdir.

Zaten eğer eğitim, bilimde en gelişmiş ülkenin diliyle yapılır diye bir kural olsaydı eğitim dilinin Japonca olması gerekmez miydi? :)



Peki, yabancı dilde eğitimin kime ne faydası var?

Yabancı dilde eğitimin, eğitimini sömürgeci efendilerinin diliyle yapan ülkelere hiçbir faydası olmadığı kesin de, o dilin asıl sahipleri olan ülkelere büyük yararları var!

Yabancı dilde eğitimin, o dilin asıl sahibi olan ülke için en büyük yararı, ve buna karşın eğitimini yabancı dilde yapan ülke için ise en yıkıcı sonucu: BEYİN GÖÇÜ, yani BEYİN GÖÇERTMEK’tir.



Afrika ülkelerinde çocuk ölümleri kol gezerken binlerce Afrikalı doktorun Fransız hastanelerinde zengin Fransız’a, Hindistan’da halk salgın hastalıklardan kırılırken binlerce Hintli doktorun İngiliz hastanelerinde zengin İngiliz’e baş ağrısı hapı yazıyor olmasının nedeni budur. 

Bir doktorun yetişinceye kadar ülkesine maliyetini bir canlandırın gözünüzde. Çocukken o ülkenin ineklerinden sağılan sütle büyür, İlkokulda oturduğu sıralar o ülkenin ağaçlarındandır. Kendisine ders veren öğretmenlerin maaşı yıllarca o milletten kesilen vergilerle ödenmiştir. Yıllarca o ülkenin ekmeğini yemiş, o ülkenin diğer insanlarının ürettiklerini hiç bir şey üretmeden tüketmiştir. Tam eğitimini tamamlayıp ülkesine hizmet ederek borcunu ödeyebilecekken, tam ülkesi ona yıllardır yaptığı yatırımın karşılığını görecekken o artık İngiltere'de, Fransa'da dır. Hem de gittiği bu ülkelere tek kuruş eğitim ve yetiştirme maliyeti yüklemeden! Bu beyinlerin üreteceği bilim bile artık kendi ülkesinin değil, o ülkelerindir. Kendi ülkesi ise onun ürettiği bilimi o ülkelerden bir de üste para vererek satın alacaktır artık. Ülkenin hali vakti yerinde olanları artık ameliyat olmak için o ülkelere gidecek, bir de bunun için o ülkelere para ödeyecektir.Oysa ülkesi o doktorları ne ümitlerle yetiştirmişti. Onlar yetişince ülkelerinde bebek ölümleri son bulacak, milletleri artık salgın hastalıklardan kırılmayacak, en çetrefilli ameliyatlar artık onların ülkelerinde de yapılacaktı.

Bu ülkelerin hatası eğitimlerinin Milli olmamasıdır.

ÇÜNKÜ; 

"MİLLİ EĞİTİM" SADECE O ÜLKENİN "MİLLİ DİLİNDE" OLUR.
BEYİN GÖÇÜNÜ ÖNLEMENİN TEK YOLU BUDUR
.

 
Bireysel çıkarını ülke çıkarının önünde tutarak, zaten peşinen bilerek ve isteyerek göç amacıyla, yani "kapağı ABD'ye atmak için" eğitimini "gönüllü olarak" yabancı dilde yapan kimi okuyucu işin ucu kendisine dokununca hemen bireysel gerekçelerini sıralayıp itiraza başlamasın diye yukarıdaki örnekleri Afrika ve Hindistan'dan verdim.

Türkiye'den örnek mi istersiniz?

Bir düşününüz bakalım? 
Basit bilgisayar yazılımları veya lisansları için yurt dışına her yıl milyarlarca dolar ödeyen ülkemizin, en iyi bilgisayar mühendislerinin, en seçkin yazılım uzmanlarının neden hepsi ABD’de!?


EN ZEKİLERİMİZİ ÜSTELİK KENDİ ELLERİMİZLE AYIKLIYORUZ

Eğitimini yabancı dilde gören bir gencin, öğrenimi anadilinde olmadığı için eğitiminde karşılaştığı zorluklar çok açık ve net. Peki yabancı dilde eğitim yapan okulların öğrencileri neden daha başarılı gibi görünüyor?

Bunun nedeni, topluma pompalanan yabancı özentisi sonucu bu okullara rağbetin artması, bu sayede arz talep sonucu bu okulların ÖSYS giriş katsayılarının yükselerek toplumun “sadece en zeki gençlerinin” bu okullara alınmasıdır.

Bu gençlerin bu okullarda başarılı gözükmeleri yabancı dilde eğitim sistemi sayesinde değil, tamamıyla bu gençlerin kendi zeka düzeylerinin yüksek olması sayesindedir. Başka türlü söylemek gerekirse eğer bu gençler eğitimlerini anadillerinde yapmış olsalardı öğrenme kapasiteleri kat kat artacağı için çok daha üstün düzeyde bir eğitim almış olacaklar ve zaten yüksek olan zeka seviyeleri çok daha belirginleşmiş olacaktı.

Yani böylece beyin hırsızı ülkelerin çıkarları için bir de toplumumuzun “en zekilerini” ayıklayıp, onları yabancı dilde, düşük verimli, sakat bir eğitime mahkum ediyoruz.

Peki, neden?

Yabancı ülkelere daha kolay göç edebilsinler diye!


Saygılarımla,
A.Tamtürk 
















Bu Makale Şurada Yayınlandı: Kalemler ve Kılıçlar
Bu Makale Şurada Yayınlandı: Güncel Meydan 
Bu Makale Şurada Yayınlandı: GavurEGE
Bu Makale Şurada Yayınlandı: Togeç
Bu Makale Şurada Yayınlandı: Siyasi Forum

2 yorum:

  1. TÜRKİYE, EN ÇOK BEYİN GÖÇÜ VEREN ÜLKELER ARASINDA (Milliyet)
    Türkiye’nin en çok beyin göçü veren ülkeler arasında yer aldığı bildirildi. Türkiye iyi eğitim gören her yüz kişiden 59’unu beyin göçü yoluyla dışarıya kaptırıyor. Beyin göçünün Türkiye ekonomisine yıllık maliyetinin 2-2.5 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
    Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından ayınlanan “Türkiye’de Araştırma?Geliştirme: Ne Durumdayız? Ne Yapmalıyız?" konulu araştırma, beyin göçünün Türkiye’nin kalkınmasını olumsuz yönde etkilediğini ortaya koydu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi (TEKAM) Müdürü Prof. Dr. Muammer Kaya’nın yaptığı söz konusu araştırma, TİSK Yayınlarından çıktı. Araştırmada, Türkiye ve sanayisinin en önemli konularından biri olan Ar-Ge alanındaki pozisyonu çok net bir fotoğraf halinde yansıtılırken, uygulanması gereken politika ve önlemler de aynı açıklıkla gözler önüne serildi.
    Araştırmada, plansız, kitlesel ve ucuz eğitim ile hem atıl ve niteliksiz işgücü yaratıldığı, hem de nitelikli beyinlerini kaybettiği vurgulanarak, “Gelişmekte olan ülkeler kıt ve hayati olan nitelikli insan gücünü kaybetmekte, yapılan beşeri yatırımlar boşa gitmektedir. Bugün profesyonel bir sporcu, sanatçı veya yönetici milyonlarca dolar karşılığında transfer olurken, nitelikli insanlar bedelsiz transfer olmaktadırlar" denildi.

    İYİ EĞİTİM GÖREN HER 100 KİŞİDEN 59’U DIŞARI GİDİYOR
    Beyin göçünün dünya çapında önemli bir sorun olduğu belirtilen araştırma sonuçlarına göre, Türkiye en fazla beyin göçü veren 34 ülke içinde 24. sırada yer alıyor. İyi eğitim gören her yüz kişiden 59’unu kaybeden Türkiye’de üniversitede okuyan gençlerin yüzde 73’ünün yurt dışında çalışmak ve yaşamak istiyor. Yurt dışında öğrenim sürdürenlerin ise yüzde 77’si ülkeye kesin dönüş yapmak isterken, Türkiye bugün iyi eğitim görmüş gençlerin sadece yüzde 41’ini elinde tutabiliyor.
    YÖK’ün verilerine göre 24 bini Almanya’da, 15 bini ABD’de olmak üzere 50 binden fazla Türk genci yurt dışında eğitim görüyor. Türkiye, yurtdışına en çok öğrenci gönderen ülkeler arasında 11. sırada yer alıyor. ABD “olağanüstü araştırmacılara" her yıl 135 bin H1-B vizesi veriyor. ABD’ye göç eden nitelikli göçmenlerin Amerikan ekonomisine katkısının kişi başına yıllık 150 bin dolar düzeyinde olduğu hesaplanıyor.

    BEYİN GÖÇÜNÜN MALİYETİ 2.5 MİLYAR DOLAR
    Araştırmada, beyin göçünün Türkiye ekonomisine yıllık maliyetinin 2-2.5 milyar doları bulduğu tahminine yer verilerek, “Bu büyük maliyeti azaltmak için bakış açısı, politika ve altyapıda uygun şartlar yaratılmalıdır. Dönenlerin büyük bir kısmının yeterince verimli çalıştırılmamaktan dolayı “beyin küsmesi" ne uğradığını, “beyin mezarlığı" oluştuğunu görerek, gerekli tedbirleri almak ve ülkemize “tersine beyni göçü" yollarını açmak zorunludur" görüşü dile getirildi.

    GÖÇ EDENLERİN YÜZDE 58’İ YÜKSEK ÖĞRENİMLİ
    Araştırmada 1981?2000 yılları arasında ABD’ye ve OECD ülkelerine göç eden 25 yaş üstü Türklerin eğitim profiline de yer verildi. Buna göre, Türkiye’den ABD’ye giden 64 bin 780 Türk’ten 37 bin 785’i, Türkiye’den OECD ülkelerine göç eden 1 milyon 913 bin 782 Türk’ten 1 milyon 116 bin 275’i yüksek öğrenimli. ABD ve diğer OECD ülkelerine göç eden Türklerin yüzde 58’ini yüksek öğrenimli kişiler oluşturuyor..

    YanıtlaSil
  2. Ankara Üniversitesi’nden Sn Prof. Dr. Fatma Başaran’ın Ülkemizden dışarıya beyin göçü konusunda yaptığı bilimsel araştırma, “yabancı dilde eğitimin” beyin göçünü çarpıcı bir biçimde arttırdığını kanıtlar niteliktedir.

    Yapılan araştırmada ülkemizden başta ABD, İngiltere olmak üzere göç eden beyinlerin büyük çoğunluğunun yabancı dilde eğitim gören kişiler olduğu ortaya çıkmaktadır. % 36,7'si ortaokul seviyesinde, % 38,7'si ise Lise seviyesinde
    olmak üzere toplam % 75.4’ü yabancı bir dilde eğitim yapan okullardan mezun olmuşlardır. (Üniversitede yabancı dilde eğitim yapanlar bu toplama dahil değil!)

    Sn Prof. Dr. Fatma Başaran’ın Beyin göçüne karşı alınması gereken tedbirleri de içeren bilimsel çalışmasına aşağıdaki adresten ulaşılabilir:

    http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/34/970/11940.pdf

    YanıtlaSil